BULURSANIZ YER, İÇERSİNİZ!
Sevgili Troyhaber okurları herkese mutlu günler dilerim.
En başta belirteyim, "işin gücün eleştirmek" diyenler olabilir.
Size de eyvallah.
Ama sonuna kadar zahmet edip okuyunuz ki eleştirip eleştirmemek size kalsın.
İçinden geçtiğimiz dönemde hükümetin para politikalarını anlamak, deveye hendek atlatmaktan daha zor. Kimse kusura bakmasın. Neden mi?
Örnek vereyim süt üreticileri; tam da harman zamanı, her şeyin fiyatının daha uygun olduğu bir dönemde zarar ediyoruz, para kazanamıyoruz diye seslerini duyurmaya çalıştığı günlerde Ulusal Süt Konseyi (USK) üreticinin süt fiyatında artış yapılmayacağını, raflardaki fiyatların daha da arttırılmaması adına yıl sonuna kadar bu seviyenin korunması gerektiğini açıkladı.
Tabi ki süt üreticisinden tepki gecikmeden geldi.
Özellikle bölgemizde ciddi sayıda süt hayvanı kesime gönderilmeye başladı. Anlaşılan o ki süt üreticisi artan maliyetler karşısında ezilmeye, yok olmaya devam edecek ya da bir an evvel bu sektörden çıkacak. Harmanda zarar eden süt üreticisi kış bastırdığında, girdi maliyetlerinin daha da yukarı çıktığı günlerde ne yapacak?
Süte olan talebin arttığı bir dönemde üreticinin zarara uğraması çok kısa süre sonra ciddi süt krizini gündeme taşıyacaktır.
Hükümet bu yanlışı görmezden gelir ise market raflarında oluşabilecek fahiş fiyatların sorumlusu da kendisinin olacağını şimdiden bilmesi gerekmektedir.
Süte zam yapılmasın kararı alanlar, üreticinin girdi maliyetlerini nasıl düşürebiliriz kısmında en azından çalışma yapmalıdır. Ultra zenginlerin yatlarına sağlanan ucuz akaryakıt çiftçiye bir türlü verilemedi mesela!
*
Süt üreticisini ele aldıktan sonra gelelim süt işleme tesislerine.
Süt işleme tesisi açmak yönetmek öyle dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir iş değildir. Bir sürü yatırım, prosedür ve riski beraberinde taşır. Teknik detaylara girerek vaktinizi almayayım. (Enerji ile ilgili geçmişte yazdığım bir yazı vardı onu da okumanızı tavsiye ederim). Sanayi üreticisinin de en büyük gider kalemleri enerjidir. Başta elektrik, doğalgaz ve akaryakıt giderleri her geçen gün sanayicinin de belini bükmeye devam ediyor. Bir yıl içerisinde artan enerji maliyetlerinin nerelere geldiğini az çok herkes biliyor. En basiti evinizdeki elektrik faturasından kıyaslayabilirsiniz.
Ticaret erbabı bir kişi para kazanmadığı işi hayır olsun diye yapmaz, yapamaz. Zaten sisteme de aykırı. Şu günlerde buna emin olun, süt işleyen tüm tesisler bırakın para kazanmayı masrafları bile ucu ucuna denk getirip zarar etmemeye çalışıyor. Süte zam yapılmamış olsa dahi çok yakında market raflarındaki süt ürünlerinin fiyatlarında değişiklik olduğunu göreceğiz.
**
Sütü üreten haklı, işleyen de haklı.
Gelelim aracılık edene ve satana. Bu kısımda çok konuşmak istemiyorum. Ama şuna emin olun ki bu ürünlerin soğuk zincirde muhafaza edilip yine soğuk zincirde nakliyesi, servis giderleri, iadeleri... ciddi sermaye, masraf ve risk gerektiriyor. Yani kısacası bu ürünleri pazara sunan aracı ve satıcılar da halinden memnun değil.
***
Nerede patlar?
Sütü üreten, işleyen, satan... herkesin haklı olduğu bir ortam pimi çekilmiş bombaya benziyor. Eğer Süt hayvanları kesime gitmeye devam eder, hükümet bu duruma üreticiyi ve sanayiciyi memnun edecek şekilde müdahale etmez ise kimse kusura bakmasın ama bazen paranız olsa da alacak ürün bulamayabilirsiniz. Ya da çok çok yukarıya çıkmış fiyatlar karşısında rafa bakar bakar o ürünü temin edemediğiniz için iç çekersiniz. İşte o zaman BULURSANIZ YER, İÇERSİNİZ!