AFAD Başkanı Memiş: "Dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır"

EKONOMİ 09.10.2024 - 20:57, Güncelleme: 09.10.2024 - 21:08
 

AFAD Başkanı Memiş: "Dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır"

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin '2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde 'Türkiye'de Afet Yönetimi ve 6 Şubat Depremleri' konusunda ilk dersi veren AFAD Başkanı Okay Memiş, "Anlattığım operasyon dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonudur. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır. Eksiklerimiz vardır ama bu operasyon bu kadar kısa sürede yapılan en büyük operasyonudur. Bunu dünyadaki diğer afetleri inceleyerek söyledik" dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin '2024-2025 Akademik Yılı Açılışı Töreni İÇDAŞ Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, AFAD Başkanı Okay Memiş, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve akademisyenlerin katıldığı program; saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Program, ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası konseriyle devam etti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışında 'Türkiye'de Afet Yönetimi ve 6 Şubat Depremleri' konusunda ilk dersini veren AFAD Başkanı Okay Memiş, "Sizlere şu ana kadar anlattığım operasyon dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonudur. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır. Eksiklerimiz vardır ama bu operasyon bu kadar kısa sürede yapılan en büyük operasyonudur. Bunu dünyadaki diğer afetleri inceleyerek söyledik. Amerika'daki FEMA bizim muadil kurumumuz. Japonya'da depremler ve diğer afetler, Çin'de ve diğer dünyanın diğer memleketlerinde meydana gelen afetlerde devletin gösterdiği risk, milletin gösterdiği tavır, devletin, milletimizin gösterdiği refleks gerçekten takdire şayandır. Afet yönetiminin üç ayağı vardır. Bir, afet öncesi. İki, afetlere müdahale. Üç, afet sonrası iyileştirme. Az önce de söyledim. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti olarak afetlere müdahalede ve afet sonrası iyileştirmede dünyanın en iyi memleketlerinden birisiyiz. Hele bunu anlattığım örnek hamaset olsun diye söylemiyorum. Hepsini araştırarak akademisyenlerimiz de burada araştırmaya da istediği gibi bakabilirler. En büyük operasyonudur. Ancak risk azaltmada daha epeyce mesafe almamız gerektiğinin de bilincinde ve farkındayız" dedi. "Müdahale kapasitenizi geliştiriyoruz ve artırıyoruz" Deprem afeti açısından riski azaltmanın kentsel dönüşüm demek olduğunu ifade eden Memiş, "Çanakkale'de risk varsa Çanakkale'deki binaların riski tespit edilip yerel yönetimlerimiz, vatandaşlarımızın marifetiyle mutlaka dönüşümünü gerçekleştirmemiz lazım. Bunu yapamazsak şayet yıkımlarla karşı karşıya kalacağız. Bu bizim için çok önemli. İkinci deprem afeti açısından. Çünkü her afetin risk azaltması farklıdır. Bina deprem yönetmeliğinden birazdan bahsedeceğim. Güncelliyoruz, güncelledik. Akademik çalışmayı mühendislerimizle, hocalarımızla bitirdik. Kamuoyuyla bakanlar kuruluna sunduktan sonra paylaşacağız. Binaların daha sağlam şekilde yapılması ile ilgili çalışma. 'Ya arkadaş aklın neredeydi, eskiden niye yapmadın' diyecek olursanız, her depremin öğrettiği hususlar var mühendislik açısından. Yaşanan depremin büyüklüğünden sonra sistemi yeniden kurgulamak bir zorunlu hale geldi. Dolayısıyla gerçekten risk azaltmaya yönelik de çalışma yapmamız gerekiyor. Müdahale kapasitenizi geliştiriyoruz ve artırıyoruz. Az önce bir rakamdan bahsettim size. Dünyada o kadar rakama ulaşmak mümkün değil. Bizim yapmamız gereken, yıkılmayacak sağlam zemine sağlam bina yapmak. Ama biz şuna başladık. Kahraman ordumuzu, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, jandarmamızı, polisimizi eğitmeye başladık. Önce kamudan başladık. Onlara verdiğimiz eğitimlerle enkazlarda ve afetlerde müdahale kapasitemiz artırmaya başladı. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında arama kurtarmada 100 bin bir projesi koyduk adını. Çalışmalarımız devam ediyor. Şimdiden 106 bin rakamı ulaştık. Ve çalışmalarımız da devam ediyor. Bu artarak devam edecek bu. Eğitim alanı ve eğitmen kapasitemizi artırdık. Araba kurtarma eğitmenini de çok önemli. Biz sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde özellikle hem gönül coğrafyamızda hem Türk Cumhuriyetlerinde mentörlük yapıyoruz. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Sivil Koruma mekanizmasının da üyesiyiz. Ve uluslararası akreditasyona sahip olan bir kurumuz. AFAD olarak hatta dünyada da bu işi en iyi bilen ekiplerden birisiyiz. Keşke dramatik tecrübelerimiz olmasa da bunu söylemesek ama bizim yaşadığımız trajik ve dramatik tecrübeleri başka memleketler çok yaşamadığı için bizim ekiplerimiz hakikaten bu anlamda çok deneyime sahipler. Arama-kurtarma malzemeleri yerine birleştiriyoruz. Ama yüksek moralle 7/24 dört hiçbir ayrım yapmaksızın Anadolu'nun 85 milyonunda 81 vilayetteki bütün kardeşlerimizin hem emrindeyiz hem de onların yanındayız. Bütün imkanlarımızı onlar için seferber etmeye gayret ediyoruz" şeklinde konuştu. "En fazla insani yardım yapan ülke pozisyonundayız" Sadece Türkiye'de değil uluslararası alanda da 5 kıta 70 ülkede insani yardım faaliyetlerini yürüttüklerinin altını çizen Memiş, "5 kıta 70 ülkede insani yardım faaliyetlerini yürütüyoruz. Onu da özellikle ifade etmek isterim. 2018-2022 yıllı Küresel İnsan Yardım Raporu incelendiğinde her yıl neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti gayri safi milli hasılası orantılandığında en fazla insani yardım yapan ülke pozisyonundayız. Bunları anlatırken yer yer eleştiriler ve sosyal medyada haksız linçlere de maruz kalıyoruz. Biz kendi ülkemizin vatandaşlarını asla ihmal etmeden bu yardımları yapıyoruz. Biz Maraş'ta, Hatay'da, Adıyaman'da, Malatya'daki vatandaşlarımızı asla ihmal etmeden bu işleri yapıyoruz. Gazze'ye toplamda 80 bin ton insanı yardım yapıyoruz. Biz AFAD olarak insanın yardım boyutundayız. Her ay neredeyse Mısır'a, Kahire'ye kendim bizzat gidiyorum. Refah sınırın kapısından insanın yardım malzemelerini ulaştırmaya gayret ediyoruz ama çok büyük güçlüklerle karşı karşıya kalıyoruz. Biz AFAD olarak Mısır'la Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden iyi şekilde başlamasına vesile olduğumuzu söyleyebiliriz. Orada afet diplomasisiyle, oradaki hükümetlerle güven telkin ederek bizim iyi niyetimizi anladılar. Biz de onlara birçok konuda yardımcı oluyoruz ve yeniden bu şeylere başlattık diyebilirim. Sadece Gazze'ye değil, şu anda Başkan Yardımcı Bosna Hersek'te, orada en son bir sel meydana geldi. 18 kişi hayatını kaybetti. 40 kişi kayıptı, oradayız. Bangladeş'te sel oldu, oradaydık. Afganistan'da, Pakistan'da, Sudan'da, Somali'de, şimdi Lübnan'da bir şey var. Güneyimizde 2 saat mesafede bir savaş ortamı var adeta. Dolayısıyla biz duyarlı bir şekilde bekliyoruz" diye konuştu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin '2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde 'Türkiye'de Afet Yönetimi ve 6 Şubat Depremleri' konusunda ilk dersi veren AFAD Başkanı Okay Memiş, "Anlattığım operasyon dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonudur. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır. Eksiklerimiz vardır ama bu operasyon bu kadar kısa sürede yapılan en büyük operasyonudur. Bunu dünyadaki diğer afetleri inceleyerek söyledik" dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin '2024-2025 Akademik Yılı Açılışı Töreni İÇDAŞ Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, AFAD Başkanı Okay Memiş, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve akademisyenlerin katıldığı program; saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Program, ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası konseriyle devam etti.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışında 'Türkiye'de Afet Yönetimi ve 6 Şubat Depremleri' konusunda ilk dersini veren AFAD Başkanı Okay Memiş, "Sizlere şu ana kadar anlattığım operasyon dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonudur. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır. Eksiklerimiz vardır ama bu operasyon bu kadar kısa sürede yapılan en büyük operasyonudur. Bunu dünyadaki diğer afetleri inceleyerek söyledik. Amerika'daki FEMA bizim muadil kurumumuz. Japonya'da depremler ve diğer afetler, Çin'de ve diğer dünyanın diğer memleketlerinde meydana gelen afetlerde devletin gösterdiği risk, milletin gösterdiği tavır, devletin, milletimizin gösterdiği refleks gerçekten takdire şayandır. Afet yönetiminin üç ayağı vardır. Bir, afet öncesi. İki, afetlere müdahale. Üç, afet sonrası iyileştirme. Az önce de söyledim. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti olarak afetlere müdahalede ve afet sonrası iyileştirmede dünyanın en iyi memleketlerinden birisiyiz. Hele bunu anlattığım örnek hamaset olsun diye söylemiyorum. Hepsini araştırarak akademisyenlerimiz de burada araştırmaya da istediği gibi bakabilirler. En büyük operasyonudur. Ancak risk azaltmada daha epeyce mesafe almamız gerektiğinin de bilincinde ve farkındayız" dedi.

"Müdahale kapasitenizi geliştiriyoruz ve artırıyoruz"
Deprem afeti açısından riski azaltmanın kentsel dönüşüm demek olduğunu ifade eden Memiş, "Çanakkale'de risk varsa Çanakkale'deki binaların riski tespit edilip yerel yönetimlerimiz, vatandaşlarımızın marifetiyle mutlaka dönüşümünü gerçekleştirmemiz lazım. Bunu yapamazsak şayet yıkımlarla karşı karşıya kalacağız. Bu bizim için çok önemli. İkinci deprem afeti açısından. Çünkü her afetin risk azaltması farklıdır. Bina deprem yönetmeliğinden birazdan bahsedeceğim. Güncelliyoruz, güncelledik. Akademik çalışmayı mühendislerimizle, hocalarımızla bitirdik. Kamuoyuyla bakanlar kuruluna sunduktan sonra paylaşacağız. Binaların daha sağlam şekilde yapılması ile ilgili çalışma. 'Ya arkadaş aklın neredeydi, eskiden niye yapmadın' diyecek olursanız, her depremin öğrettiği hususlar var mühendislik açısından. Yaşanan depremin büyüklüğünden sonra sistemi yeniden kurgulamak bir zorunlu hale geldi. Dolayısıyla gerçekten risk azaltmaya yönelik de çalışma yapmamız gerekiyor. Müdahale kapasitenizi geliştiriyoruz ve artırıyoruz. Az önce bir rakamdan bahsettim size. Dünyada o kadar rakama ulaşmak mümkün değil. Bizim yapmamız gereken, yıkılmayacak sağlam zemine sağlam bina yapmak. Ama biz şuna başladık. Kahraman ordumuzu, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, jandarmamızı, polisimizi eğitmeye başladık. Önce kamudan başladık. Onlara verdiğimiz eğitimlerle enkazlarda ve afetlerde müdahale kapasitemiz artırmaya başladı. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında arama kurtarmada 100 bin bir projesi koyduk adını. Çalışmalarımız devam ediyor. Şimdiden 106 bin rakamı ulaştık. Ve çalışmalarımız da devam ediyor. Bu artarak devam edecek bu. Eğitim alanı ve eğitmen kapasitemizi artırdık. Araba kurtarma eğitmenini de çok önemli. Biz sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde özellikle hem gönül coğrafyamızda hem Türk Cumhuriyetlerinde mentörlük yapıyoruz. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Sivil Koruma mekanizmasının da üyesiyiz. Ve uluslararası akreditasyona sahip olan bir kurumuz. AFAD olarak hatta dünyada da bu işi en iyi bilen ekiplerden birisiyiz. Keşke dramatik tecrübelerimiz olmasa da bunu söylemesek ama bizim yaşadığımız trajik ve dramatik tecrübeleri başka memleketler çok yaşamadığı için bizim ekiplerimiz hakikaten bu anlamda çok deneyime sahipler. Arama-kurtarma malzemeleri yerine birleştiriyoruz. Ama yüksek moralle 7/24 dört hiçbir ayrım yapmaksızın Anadolu'nun 85 milyonunda 81 vilayetteki bütün kardeşlerimizin hem emrindeyiz hem de onların yanındayız. Bütün imkanlarımızı onlar için seferber etmeye gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.

"En fazla insani yardım yapan ülke pozisyonundayız"
Sadece Türkiye'de değil uluslararası alanda da 5 kıta 70 ülkede insani yardım faaliyetlerini yürüttüklerinin altını çizen Memiş, "5 kıta 70 ülkede insani yardım faaliyetlerini yürütüyoruz. Onu da özellikle ifade etmek isterim. 2018-2022 yıllı Küresel İnsan Yardım Raporu incelendiğinde her yıl neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti gayri safi milli hasılası orantılandığında en fazla insani yardım yapan ülke pozisyonundayız. Bunları anlatırken yer yer eleştiriler ve sosyal medyada haksız linçlere de maruz kalıyoruz. Biz kendi ülkemizin vatandaşlarını asla ihmal etmeden bu yardımları yapıyoruz. Biz Maraş'ta, Hatay'da, Adıyaman'da, Malatya'daki vatandaşlarımızı asla ihmal etmeden bu işleri yapıyoruz. Gazze'ye toplamda 80 bin ton insanı yardım yapıyoruz. Biz AFAD olarak insanın yardım boyutundayız. Her ay neredeyse Mısır'a, Kahire'ye kendim bizzat gidiyorum. Refah sınırın kapısından insanın yardım malzemelerini ulaştırmaya gayret ediyoruz ama çok büyük güçlüklerle karşı karşıya kalıyoruz. Biz AFAD olarak Mısır'la Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden iyi şekilde başlamasına vesile olduğumuzu söyleyebiliriz. Orada afet diplomasisiyle, oradaki hükümetlerle güven telkin ederek bizim iyi niyetimizi anladılar. Biz de onlara birçok konuda yardımcı oluyoruz ve yeniden bu şeylere başlattık diyebilirim. Sadece Gazze'ye değil, şu anda Başkan Yardımcı Bosna Hersek'te, orada en son bir sel meydana geldi. 18 kişi hayatını kaybetti. 40 kişi kayıptı, oradayız. Bangladeş'te sel oldu, oradaydık. Afganistan'da, Pakistan'da, Sudan'da, Somali'de, şimdi Lübnan'da bir şey var. Güneyimizde 2 saat mesafede bir savaş ortamı var adeta. Dolayısıyla biz duyarlı bir şekilde bekliyoruz" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve troyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
sanalbasin.com üyesidir