Truva bakır madeni davası görüldü, karar bekleniyor

Davaya katılan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Çan Çevre Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve yörede yaşayan vatandaşlar, duruşmanın ardından basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “55 köyün içme suyuna göz dikmiş, Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köylerinin haritadan silinmesine neden olacak projenin bulunduğu saha Bayramiç su havzası üzerinde. Devasa ölüm çukurunun açılacağı, patlatmalı faaliyet gösterecek ve ocak gölünün oluşmasıyla güvenliksiz hale gelecek açık ocağın hemen yakınında ise yüksek pasa yığını ile çevrili kocaman bir atık barajının yapılacağı projede, çok fazla miktarda su kullanılacak. Bölgenin tüm su kaynakları şirkete tahsis edilecek. Hacıbekirler göletleri yetmezmiş gibi bir de Kocabaş Çayı’nın suyu da şirkete verilecek. Yılda 4 milyon metreküp su kullanılacak olan projenin neredeyse tamamı ormanlık alanda. Proje alanında ayrıca tarım alanları ve meralar da var. Proje bölgenin tarım ve hayvancılığını bitirecek. Atık barajı Hacıbekirler köyüne yalnızca 730 metre mesafede. İliç felaketi de düşünüldüğünde yerleşim yerlerine bu denli yakın olan bir projeye izin verilmesi akıl almaz bir durum. 19 yıl boyunca, 7/24, günde üç vardiya çalışacak bu devasa proje, Kazdağları ekosistemini yok edecektir. Bölgenin ormansızlaştırılması, iklim değişikliği açısından da çok kritik öneme sahiptir. Çanakkale ilimiz, madenlere yapılan orman alanı tahsisleri nedeniyle ülkemizde orman kaybının en çok yaşandığı 2. şehir durumundadır. Tek bir ağacı bile kaybetmeye tahammülümüz kalmamıştır. Bilindiği üzere, proje için 26.07.2021 tarihli ÇED olumlu kararı dava edilmiş ve dava kazanılmıştı. Ancak şirket, 2009/7 sayılı genelgeye tutunarak yeniden revize ÇED Raporu hazırlamış ve ÇED süreci halkın katılımı süreçlerini atlatarak İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı ile başlatılmıştı. Bugün duruşması gerçekleştirilen dava süreci kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış ve rapor bizlerden, davacılardan yana gelmişti. Bu durumda mahkemenin daha önce olduğu gibi yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerekirken şaşırtıcı bir şekilde yürütmeyi durdurma kararı verilmedi. Bilirkişi raporunda; projede kamu yararı olmadığı, orman ekosistemine verilecek zararın değerlendirilmediği, kar zarar hesaplarının yanlış yapıldığı, projeye proses suyu sağlayacak göletler ve derivasyon kanallarının ÇED dışında tutularak Entegre ÇED hazırlanması gerektiği koşuluna uyulmadığı, projenin yerleşim yerlerine çok yakın olduğu ve çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşturduğu, yeraltı ve yüzey sularının rejiminin değişeceği ve kirleneceği, ormansızlaşma ve tarım alanlarının kaybının karbon salımını arttırarak iklim değişikliğine etki edeceği gibi hususlara yer verilmiştir. Davacılar olarak da duruşmada dava dilekçemizde belirttiğimiz gibi projenin eksiklik, hata ve tutarsızlıklarını, havamıza, suyumuza, toprağımıza, ormanlarımıza, tarım alanlarımıza, insan ve tüm diğer canlılara vereceği zararları, kasıtlı yanıltıcı beyan ve hukuka aykırılıkları  bilimsel olarak bir kez daha dile getirdik ve ÇED olumlu kararının iptal edilmesini istedik. Mahkeme heyetinin bizlerin beyanlarına ve bilirkişi raporuna itibar ederek ÇED Olumlu kararını iptal etmesini bekliyoruz. Kazdağları’nın yüzde 79’u metalik madencilik projeleri ile kaplanmış durumda. Bölgede madencilik dışında ayrıca çok sayıda enerji projeleri ve sözde ekoturizm gibi diğer projeler de bulunmakta. Bizler doğa hakkı savunucuları olarak Cengiz Holding’in bu projenin ve Kazdağları’ndaki benzer diğer ekolojik yıkım projelerinin hayata geçmemesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” denildi.