Bakan Kacır: ‘‘Türkiye’de 104 teknoparkta 11 bin şirket var’’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin gençlerine ilham vermek ve onların geleceğe iz bırakacak adımlarını desteklemek amacıyla düzenlenen ‘Halkbank Gençİz Zirvesi’ne katıldı. Bakan Kacır, programda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon alanında son 22 yılda gösterdiği gelişimi anlattı. Bakan Kacır, Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan bütçenin artırıldığını ifade ederken patent başvuru sayısındaki artışa dikkat çekerken, 2000’li yılların başında 414 olan yıllık patent başvuru sayısının yıllık 8 bin 600’ü aştığını söyledi.
‘Türkiye’de 104 teknoparkta 11 bin şirket var’’
Türkiye son 22 yılda muazzam bir hızla Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda ilerlediğini ifade eden Bakan Kacır, ‘‘Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye’nin kritik teknolojileri yerli ve milli imkanlarla geliştirmesinin adıdır. Türkiye yüksek teknolojiyi rekabetçi bir şekilde üretebilen ve dünyaya sunan bir ülke konumuna geldi. Türkiye’de son 22 yılda inovasyon ekosistemi inşa ettik. Bugün Türkiye’de 104 teknoparkımız var, 2000’li yılların başında sadece 2 teknopark şirket vardı. Şu an Türkiye’de 104 teknoparkta 11 bin şirket var. Türkiye’nin tüm şehirlerinde kuluçka merkezlerimiz var’’ dedi.
‘‘1 yılda yapılan toplam patent başvuru sayısı 8 bin 600’ü aştı’’
Yüksek teknolojili ürün ihracatındaki artışa da değinen Bakan Kacır, ‘‘Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatı 9 milyar doların üzerine çıktı. 208 üniversitemizle muazzam bir altyapımız var. Ar-Ge için yıllık harcamalarımız 1,2 milyar dolardan 16 milyar doların üzerine çıktı. İnsan kaynağımız Ar-Ge faaliyetlerinde 29 binden 291 bine yükseldi. Türkiye’de 1 yılda yapılan toplam patent başvuru sayısı 2000’li yılların başında 414’dü, şimdi ise 1 yılda yapılan toplam patent başvuru sayısı 8 bin 600’ü aştı’’ şeklinde konuştu.
Türkiye’nin, Çin’den sonra en fazla sayıda ürünü en fazla ülkeye rekabetçi şekilde ihraç etme kabiliyetine sahip ülke olduğunu belirten Bakan Kacır, ‘‘Petrol ve doğalgazla zenginleşen bir ülke değiliz, biz gençlerimizin girişimcilik yolculuğunda ortaya koyduğu değerlerle yükselen bir ülkeyiz. Türkiye pandemiden sonra üretim gücünü yükseltti. Güneş paneli üretiminde, beyaz eşya üretiminde, çimento üretiminde, demir çelik üretiminde, SİHA üretiminde, otomotiv ihracatında dünyada hep üst sıralardayız. Bunları teknolojide paradigma değişikliğine odaklanarak başardık’’ diye konuştu.
İnsansız hava aracı üretiminde gösterilen gelişmelere de dikkat çeken Bakan Kacır, ‘‘2000’li yıllarda Türkiye özellikle terörle mücadelede kendi ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla giderebilmek adına kendi yolunu çizmeyi seçti. Bu dönemde robot uçaklar diyebileceğimiz insansız hava araçlarının yükselişini Türkiye sezdi. İHA deyince hepimiz insansız hava aracı olduğunu anlıyoruz. 2000’li yıllarda İHA deyince herkes İhlas Haber Ajansı’nı anlıyordu. Bugün İHA olarak tarif ettiğimiz insansız hava araçlarımıza da Türkiye’de herkes Heron diyordu. Heron, İsrail’in insansız hava araçlarına verilen isimdi. Türkiye terörle mücadelede bunları kullanıyordu ama ihtiyacımız olduğunda Heron’lardan istediğimiz verimi alamıyorduk. Havacılıkta kendi insansız hava araçlarımızı üretmeye başladık. Türk milleti Bayraktar’ı, Akıncı’yı, Kızılelma’yı, Anka’yı, Aksungur’u, Hürjet’i, Kaan’ı, Gökbey’i geliştirerek gökyüzüne imzasını attı. Başkalarından geri kalan bir ülke olmadığımızı görmüş olduk. Yüksek teknoloji ürünlerini biz de geliştirebiliriz. Savunma ve havacılıkta yürüttüğümüz proje sayısı binin üzerine geçti’’ ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, yerli otomobil TOGG’un çıkış serüveni ile ilgili de konuştu. Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerli otomobil yapacak iş insanlarına, girişimcilere destek verileceğini açıklamasını yaptığı toplantının ardından dahi bazı iş insanlarının bunu gerçekçi bulmadığını ifade etti. Kacır, ‘‘Türkiye’de birçok marka üretim yapmaktaydı ama bu markalar çoğu zaman yüksek teknoloji hizmetlerini başka ülkelerde yapmaktaydı. Türk sanayisi harekete geçmekte geç kaldı. Türkiye 2011 yılında harekete geçebilmeliydi, Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde yaptığı çağrıya Türk sanayisi sahip çıkabilmeliydi. Türkiye, 2018 yılında harekete geçebildi, 2019 yılında TOGG’u tanıttık. 2023 yılının Nisan ayında yerli otomobil TOGG yollara çıkmaya başladı. TOGG’un Türkiye’de üretilmediğini söyleyenler oldu, o sırada Türk mühendislerimiz çalışmaya devam ediyordu. 1 buçuk yılda 44 binden fazla TOGG yollara çıkmıştı. Elektrikli araç pazarında TOGG ülkemizde bir numara. 44 bin aracı Tesla 6 yılda yola çıkarmıştı, TOGG, 1 buçuk yılda bu seviyeye geldi. Yapacak çok işimiz var, Türkiye’nin gücüne, Türkiye’nin enerjisine inanlar var. Türkiye’nin geleceğine inanlar heyecanından coşkusundan geri adım atmasın’’ diye konuştu.
‘‘Türkiye, hiçbir uydu geliştirme faaliyetinde yurt dışına bağımlılık taşımıyor’’
Bakan Kacır Türkiye’nin kendi uydularını üretme yetkinliğini kazandığını da ifade ederken, ‘‘Bu anlayışla Milli Uzay Programı’nı dünyayla paylaştık ve adım adım bu programdaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz. Türkiye artık kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ülkelerden biri. Türksat 6A’yı ürettik. Türkiye kendi haberleşme uydusunu geliştirebilen, üretebilen 11 ülkeden biri. Bugün Türksat 6A, 4 bin 250 kilogramlık ürün, İMECE 600 kilogram. Bu Türkiye’yi bir adım öteye taşır. Hedefimiz çok daha ileri gitmek. Derin uzay yolculuklarına çıkmaya hazırlanıyoruz. Türkiye, hiçbir uydu geliştirme faaliyetinde yurt dışına bağımlılık taşımıyor. Yüzlerce test yapılıyor bu uydular geliştirilirken, uzay ortamını simüle ettiğimiz yüzlerce testle bu uyduların üretim süreçlerini gerçekleştiriyoruz. Bütün bu testleri kendi altyapılarımızla, imkanlarımızla yapabilen bir ülkeyiz ve bütün bunlar Türkiye’ye çok farklı pencereler açacak. Eğer başarabilirsek bir roket teknolojisini uzayda gerçekleştiren ülke olarak yörüngeler arası uydu transferleri yapan uzay araçları geliştireceğiz’’ dedi.